Bütün teknolojik gelişmelerin diş hekimliği alanında yer bulması, önceleri çok yüksek ekonomik bedeller gerektiren bu yeniliklerin yaygınlaşıp giderek daha ekonomik hale gelmesi, estetik diş hekimliği denilen bir kavramın doğup gelişmesini sağladı.

Bu sayede artık hem fonksiyon, hem estetik, hem de doğallık bir arada sağlanabiliyor. Üstelik yakın zamana kadar birinden birini seçmek zorunda olduğumuz, bir arada hayal bile edemeyeceğimiz bu kavramları yaşantımıza geçirmek gittikçe daha kolaylaşıyor.

Bu noktadan baktığımızda, ağızda sağlık, fonksiyon, estetik ve uyumu bir arada sağlamaya yönelik bütün uygulamalar estetik diş hekimliğinin ilgi alanına giriyor. Kompozit dolgulardan tutun da diş beyazlatmaya, metal altyapılı ya da metal altyapısız porselen kron ve köprülerden tutun gülüşünüzün şekillendirilmesine, laminate porselenlerden tutun dişetlerinizin sağlıklı hale getirilmesine kadar, uçsuz bucaksız bir çalışma alanı var estetik diş hekimliğinin…

Estetik diş hekimliği; dolgu ve pansuman hekimliğini çoktan aşmış bir anlayışla, hastasının sağlıklı güzelliğini ve aynaya bakarken mutlu olmasını sağlamayı gözeten hekimlerin çalıştığı bir alan...

Estetik dişhekimliği felsefesi; mümkün olan en inandırıcı doğal diş dizisini kazandırırken, onu en üst standartlara yükseltmek biçiminde tanımlanabilir. Biz diş hekimlerinin çalıştığı alan, beslenme gibi yaşamsal bir fonksiyonun sağlanmasına olanak verdiği kadar, bizi doğanın en gelişmiş varlığı haline getiren özelliğimiz olan düşündüğümüzü söze dökme, hissettiklerimizi ifade etme, mimiklerimizle ruh halimizi iletme yeteneğimizi kullandığımız çok önemli bir bölgedir.

Estetik dişhekimi için insan, öğüten bir makineden öteye, sağlıklı bir güzelliği, güven ve gururla sergilemek için yaratılmış, mükemmel olduğu kadar da hassas bir varlıktır.

Bu hekimin görevi, kişinin içindeki güzelliği ifade edebilmesi için, sanatına ve de kullandığı malzemeye hayran bir heykeltıraş gibi çalışıp, bütünde detaya mükemmellik getirmektir.

Mesele sadece bir kaç dişi beyazlatmak ve düzeltmekten öteye; onlara can vermek, bir karakter ve ruh vermek, sahibiyle bütünleştirmektir.